İSTANBUL IS CONTEMPORARY (ÇAĞDAŞ SANAT ESERLERİ)

Contemporary Istanbul 10. yılını rekor sanatsever ziyareti ile 15 Kasım Pazar günü kapattı. 16 bin 600 metrekarelik alanda gerçekleşen Contemporary Istanbul’u 12- 15 Kasım tarihleri ve 11 Kasım ön izleme günü de dahil olmak üzere 86 bin sanatsever ziyaret etti. Beş gün süresince İstanbul’u çağdaş sanatın merkezi haline getiren Contemporary Istanbul’da yer alan eserlerin toplam değeri 194 Milyon TL olarak açıklandı.  

 Dünyanın sayılı çağdaş sanat fuarlarından Contemporary Istanbul 10. Yılında 24 ülkeden, 64’ü yabancı toplam 102 çağdaş sanat galerisi ve 700’den fazla sanatçıyı ağırladı. Çağdaş sanatın en iyi örneklerinin bir araya geldiği fuarı 86 bin yabancı ve yerli koleksiyoner, profesyonel, akademisyen, uluslararası müze grupları ve sanatseverler ziyaret etti. 

 Çağdaş sanatın en iyi örneklerini sanatseverlerle buluşturan Contemporary Istanbul, bu sene de Akbank’ın katkılarıyla 12-15 Kasım tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi ve Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda sanatseverlerle buluşacak. 10. yılını kutlayan Contemporary İstanbul’a bu yıl, 24 ülkeden 102 galeri ve 700’den fazla sanatçı katılacak.




Bilim, sanat teknoloji kesitindeki güncel ve inovatif (yenilikçi) çalışmalara yer veren Plugin Yeni Medya Bölümü, 12-15 Kasım 2015 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda 3. yılını gerçekleştiriyor.

Plugin 2015 programının tümü, çağdaş sanatın güncel haline yaratıcı yollarla müdahale eden ve onu dijital kültür perspektifiyle mutasyona uğratan bir ek olarak tasarlandı. 

                 
                                                          KADIN VE MÜCADELE

SANAL MANZARALAR

 


Genel olarak bu gezimiz bizi çok memnun etti ve İstanbul'da bu kadar çok sanatseverin olması bizi şaşırttı ! (olumlu yönde tabii ki)

FATİH-KADINLAR PAZARI

Uzun zamandır Fatih semtindeki Kadınlar Pazarı gitmek istediğim yerler arasındaydı. Nihayet Kasım ayının bir Pazar gününde yola çıktık. Fatih'e vardığımızda yol boyunca semtin tarihi yönü her bir köşede bizi karşılıyordu.


Fotoğrafta da görüldüğü üzere Fatih Camii ve Külliyesi Fatih Sultan Mehmed tarafından yaptırılmış cami ve külliyedir.
 

Surların dibinde çay kahve keyfi...

                             EKİM 2015



Kadınlar Pazarı dünya tarihinde tek olma özelliğini taşıyan ilk Kadınlar Hastanesi olan ''Haseki Külliyesi'' çevresinde kurulmuş. Bu Pazar tarihte ''Avrat Pazarı'' ismiyle bilinmektedir. 1940'lı yıllara kadar bu pazarda kadınların evde yaptıkları el işleri ve bahçelerinde yetiştirdikleri ürünler satılırmış.(Bu arada ''Avrat Pazarı'' kadın esirlerin satıldığı pazarın ismiymiş bunu öğrenince açıkçası çok şaşırdım oysa ki yukarıda belirttiğim gibi olduğunu sanıyordum)

Surlar geçmişle günümüzü çok iyi kaynaştırıyordu.

Yol boyunca sıralanan mekanlardan yayılan mis kokular cezbediciydi.

Esnafın büyük bir çoğunluğunu Siirtliler oluşturuyor. Siirtlileri Vanlılar, Diyarbakırlılar ve Bitlisliler takip ediyor, dolayısıyla yemekler çok leziz ! Büryan'ı çok meşhur olmasına rağmen benim tercihim Domatesli Kebap'tan yana oldu kişiye özel kepçeyle sunulan bol köpüklü ayran da ilginç bir sunumdu. ''Sur sofrası'' arkadaşımla bana  gerçekten çok özel lezzetler yaşattı. Özellikle Sur Tatlısıyla tanışmak müthişti ! tatmanız gereken lezzetlerden bence... <3
(Mekan sahibi geleneksel babaanne tatlısından yola çıkılarak hazırlandığını söylediği tatlının,Kenger sakızı ve keçi sütlü Maraş dondurmasıyla yapıldığı bilgisini bizimle paylaştı)

Kadınlar Pazarı'nın sonuna doğru keşfimize devam ederken tarihi mekanlar bizi sokaktan sokağa davet ediyordu,kalabalık bir sokak dikkatimizi çekti hatta oldukça da virane görünen bir alandaydı. Yandaki fotoğrafta görmüş olduğunuz tabelayı okuduğumda,bu gezimde ikinci kez şaşkınlığa kapıldım.Lütfen okuyun bizi oraya neyin çektiğini anlayacaksınız.

Dönüş vakti geldiğinde yaptığım geziden son derece memnun kalmıştım.

İSTANBUL COFFEE FESTİVAL

                                                       EKİM 2015

İstanbul Coffee Festivali 22-25 ekim
tarihleri arasında Kadıköy Haydarpaşa Garında gerçekleşti.
Organizasyon günde 2 seans olarak 4 gün boyunca devam etti.

  


 Bu organizasyonun beni en çok etkileyen yanı Haydarpaşa Garının mimarisi oldu.

 


Kahvenin kokusu ortamı sarmış ve ısıtmıştı adeta 
bu kokuya eşlik eden İstanbul manzarası ve gökte parlayan ay göz alıcıydı.

  

Kahvenin kendisinin,kokusunun her türlü alet edevatının,kahve dükkanlarının,kahve sanatının,kültürünün,kahve kitaplarının bilumum kahve ile ilgili konuların buluşma noktası olarak İstanbul Coffee Festival her yıl bir kez İstanbul'da kutlanacakmış.

  

  

 Garın muhteşem iç mimarisi eşliğinde kahve temalı ve kahve unsurları ile yapılan çeşitli plastik sanat eserleri sergilendi.

 ''Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır''
derler bende içtiğim kahvenin hatırı 40 yıl kalır mı bilmiyorum ama :) diğer festivali dört gözle bekliyorum, size de kaçırmamanızı tavsiye ederim.

HATAY MEDENİYETLER SOFRASI

                                                                

                                                      Ekim 2015

İstanbul'daki ilk durağımız Hatay Medeniyetler Sofrasıydı .

                                                                                                                   

Arkadaşım ve benim burayı seçmemizdeki en büyük etken İstanbul'da Hatay'a özgü lezzetleri tadabilmekti.Üstelik de son derece kolay ulaşabileceğimiz bir mevkideydi.Hakkında sıkça duyumlar aldığımız bu lokantaya küçük bir araştırmayla ulaştık.
( İnternet :) Üzerinde isimlerimizi gördüğümüz lavaşlar gerçekten hoş bir jestti.

Yemeğimiz servise hazır ...

Ana yemeğe geçmeden önce gelen 

mezeler ve aperitifler fena değildi. 

Tuzda pişmiş kuzu eti servisi görsellik olarak etkileyiciydi,

ancak lezzet bakımından aynı duyguyu yaşatmadı maalesef !

         

           

Hesabı merak ettiğinizi duyar gibiyim, hizmet iyi ve müşterilere olan ilgi gayet hoştu fakat lezzete karşılık hesap pusulası ... biraz düşündürücüydü. 
Gerçek Hatay lezzetlerini tatmayı dilerseniz lütfen Hatay'a küçük bir seyahat... :)